Mahkeme kararları arasında neden tutarsızlık var?

 

Mahkeme Kararları Arasında Neden Tutarsızlık Var?

Marka ve patent davalarında verilen ilk derece ve Yargıtay kararları incelendiğinde; benzer konularda birbirinden çok farklı kararlar verildikleri, kararlar arasında mantık ve tutarlılık bulunmadığı görülecektir.

Kararlar, önceden belirlenmiş bilgisayar programına, mevcut verilerin girilmesiyle oluşmuş olsa aynı verilerle aynı sonuca ulaşılır. Fakat hukuk yargılaması dinamik ve değişken yapıya sahip olduğundan, çoğu zaman aynı verilerle farklı sonuçlara ulaşmak mümkündür. 

 

 

Bu durumun birçok sebebi vardır;

Öncelikle hukuk uygulamaları ve mevzuatlar yaşam gibi dinamik olup devamlı değişim içindedir. Çoğu zaman yargılama süresi içinde dahi birkaç kez değişikliğe maruz kalabilirler.

Diğer bölümlerde de ifade ettiğim üzere hakim, avukatlar, taraflar, bilirkişiler, memurlar… gibi yargılamayı etkileyen birçok faktör vardır. Mahkemedeki mübaşirin bile oluşan kararda etkisi bulunur. Dolayısıyla davaların konusu benzer olsa dahi karara etki eden kişiler farklı olduğu için farklı kararlar verilir.

Hakimler çoğu zaman kararlarını bilirkişi raporlarını esas alarak oluşturmaktadır ve maalesef çoğu bilirkişi bilgi, mesleki ve ahlaki yeterliliğe sahip olmadığından kararlar mantık ve hukuka aykırı oluşmaktadır.

İş yoğunluğu bahane edilerek, dava dosyaları hakimler tarafından yeterince incelenmeden karar verilmektedir.

Yargılamalar uzun sürmekte olup bu süreçte tarafların davaya ilgisi kaybolmaktadır. Uzun yargılama sürecinde hakim ve avukat değişiklikleri de dosya ile olan bağın kopmasına sebebiyet vermektedir.

Tüm bu faktörler nedeniyle aynı veya benzer konularda birbiriyle çok alakasız hatta çelişen yargı kararların verilmesine sıklıkla rastlanılmaktadır. 

Her ne kadar yargılamayı etkileyen değişkenler nedeniyle benzer konularda çelişkili kararlar verilmesi mümkünse de asıl olan kararların genelinin hukuk ve mantık açısından tutarlığa sahip olmasıdır.

Genelden farklı olan kararlar istisnai nitelikte olmalıdır! Oysa ülkemizde genel ve istisna ayırımı yapılamayacak yoğunlukta çelişkili kararlar verilmektedir.

Çelişkili ve tutarsız yargı kararlarının yaygınlık kazanması hukuki belirsizliğe neden olur.

Yaygın bir şekilde çelişkili kararların verilmeye devam edilmesi halinde toplumun yargı sistemine ve adalete olan güveni sarsılır. Hak ve adalet arayışı farklı mecralar üzerinden veya bireysel güçle elde edilmeye çalışılır.